Habip Gostak
Somalili Atlet Vakası
Çin’in Çengdu kentinde düzenlenen FISU Dünya Üniversite Oyunlarında Somali’yi temsil eden atletin görüntüleri sosyal medyada gündem oldu.

Çünkü, Somali’yi temsilen yarışmaya katılan Nasra Abukar Ali isimli kadın atlet koşuyu oldukça geride tamamladı ve fiziki olarak görüntüsü de bir sporcu olmadığını belli ediyordu.
Somali denilince çoğumuzun aklına ilk gelen, açlıktan ölen insanlardır. Oldukça fakir olan ülkenin, açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocuklarının görüntüleri bir dönem dünya basınında oldukça sık yer alıyordu.
Çin’de düzenlenen koşuyu izlediğinizde aklınıza gelen; ülkenin spor faaliyetlerine ayıracak maddi imkanı olmadığı, dolayısıyla atletizmde kötü oldukları ve ülkeyi temsilen katılan sporcunun başarısının ancak bu kadar olabileceği, düşüncesi olabilir.
O zaman şu soruyu soralım: Somali atletizmde çok mu kötü?
Cevabımız; hayır!
Aksine bir sürü dünya şampiyonluğu kazanan Somali asıllı ya da Somalili atletler var. Mo Farah, Abdi Bile gibi.
Öyle ise işin aslı ne?
Koşuyu oldukça geride tamamlayan atletin Somali Atletizm Federasyonu Başkan Yardımcısı’nın yeğeni olduğu ortaya çıktı.
Akraba kayırma kadrosundan organizasyonda yer aldığı anlaşıldı.
Yani kendi ülkelerinde bir ön elemeden geçmeden, nüfuzu sayesinde ülkeyi temsilen yarışmaya gönderilmiş.
Dünya Olimpiyatına katılmayı gerçekten hak eden bir atletin reddedilip ya da hiç değerlendirmeye alınmayıp direk federasyon başkan yardımcısının yeğeninin yarışmaya katılması ile tüm dünya olarak, sporda liyakatsizliğin inanılmaz derecede acımasız sonuçlarını izledik.
Yarışmayı izleyen ve vicdanı olan her insan evladı, adam kayırmacılığın geldiği son noktanın dünya olimpiyatlarına kadar uzanmış olmasından ötürü, Somali halkının geleceği hakkında kaygılandı, üzüldü.
Bu olay bizlere; işin ehli olmayan kişilere verilen görevlerin, sadece ilgili kişilerin başarısızlığı ile sonuçlanmayacağını, liyakatsizliğin doğuracağı zararların tüm ülkeye mal olacağını anlatmaktadır.
‘Somalili Atlet Vakası’ bizlere liyakate dayalı atamaların esas olduğunu göstermektedir.
Dünya Üniversite Oyunlarında, diğer atletlerin ne kadar hızlı olduğunu görebilmek için normal bir kişinin (Nasra Abukar Ali'nin) sporcularla rekabet etmesini izledik.
Aslında burada gördüğümüz Somalili atletin geride kalması değil, gerçek sporcuların ne kadar da hızlı koştuklarıdır.
İşte liyakat böyle bir şeydir.
Liyakatli insan, işinde gerçek bir sporcu gibidir. Normal insanlara fark atar.
Ben bir sağlık çalışanı olarak artık sağlıkta liyakatsizliğin sona ermesini umut etmekteyim.
Günümüzde, Sağlık Bakanlığı taşra teşkilatında yer alan yöneticilerin hiçbiri liyakate dayalı bir sistem ile atanmamaktadır.
Bu durum, bu hali ile sürdürülebilir değildir.
Sağlıkta, ‘Somalili Atlet Vakası’ yaşanmaması için bu duruma artık son verilmelidir.
Örneğin; hayatında ambulansa binmemiş ya da ambulans sistemi hakkında en ufak bir eğitimi olmayan insanların, örneğin bir diş hekiminin, ambulans servisi başhekim yardımcısı olarak atanması uygun değildir.
Sağlık Bakanlığı’nda, yıllar önce yapılan ve liyakate dayalı bir sistem üzerinden yürütülen görevde yükselme sınavlarının yeniden yapılmasını temenni ediyorum.